En Çok Okunanlar

Benzer Başlıklar

Gollum Bağlamında Pandeminin Etkileri

Hepimizin bildiği gibi Covid-19 adlı bir virüsün sebep olduğu pandemi dünya genelinde 1 Aralık 2019 tarihinde Çin’de, ülkemizde ise 11 Mart 2020 yılında baş göstermişti. O günden bugüne kadar birçok aralıkla da olsa insanlar evlerinde kapalı kalmak zorundaydılar. Tıpkı herkesin Gollum olarak tanıdığı Smeagol gibi “kendi mağaralarımıza” kapandık. Bu durum başta olduğu kadar olmasa bile hala etkilerini devam ettirmektedir.

Evlere kapanmak bizleri belki bir nebze hastalıktan korudu ancak başka türlü rahatsızlıklar yaşamamıza sebep oldu. Beden sağlığımızı koruduğumuz gibi akıl ve ruh sağlığımızı da korumamız gerekmektedir. Bizler de tıpkı Smeagol gibi normaldik ancak zaman geçtikçe onun yüzüğe karşı olan tepkilerini başka şeylere karşı verir olduk. Perdelerimizi kapattık, ışığı kestik ve karanlık mağaralarımıza çekildik. Bu noktadan sonra hepimizin içinde bir Gollum ortaya çıkmaya başladı. Bazılarımız yemeden içmeden kesildi, bazılarımız daha fazla yedi. Kendi içimize dönmek başta iyi gibiydi ancak kendi kendimizi çok fazla sorgulamaya başlayınca işler değişti. Dış dünya artık bizim kıymetlimiz, yüzüğümüzdü. Onun için kuralları hiçe saymaya başlayanlar oldu. Bu durum, tıpkı Gollum’un ahlak kurallarını ve dünyanın akışını hiçe sayması gibi bir durumdu. İçten içe kendimizi yemeye başladık. Elbette dişlerimiz ya da saçlarımız bu olumsuz durumdan Gollum kadar etkilenmedi. Gollum’un geçirdiği fiziksel değişimleri geçirmemiş olsak da biz insanlar için kısacak bir zaman dilimi Hobbit zaman algısı ile aynı değildir. Sanırım bunda hemfikiriz. Hele hele yüzüğün etkisi altındaki bir Hobbit’in zaman algısının yanından bile geçemeyiz. Sonuçta bir şeye odaklandığımızda zamanın nasıl geçtiğini unuturuz. Sevgili dostumuz Einstein bizi bu konularda yeterince aydınlatmıştır. Tabii ki bu başka bir yazının konusu, bizim işimiz: Nasıl oldu da Gollum ile aynı mağaralara düştüğümüzdür. Gollum’da olduğu kadar olmasa da hepimizin gördüğü, duyduğu hatta yaşadığı bir durum var o da kendi kendimize konuşmaktır. Abartmadığımız sürece sorun teşkil etmeyen bu durum, sıkıntılı pandemi günlerinde kimisinin tek eğlencesi konumuna dahi gelmiş olabiliyor. Öyle ki insanlar kendilerini geçip artık boş duvarlara karşı konuşmaya başladılar. Ben bunun yerine bir uğraşa yönelmenin daha iyi olacağını düşünüyorum.

Dostumuz Gollum bu işi çok iyi çözmüş. Öyle iyi çözmüş ki beş yüz yaşını aşmıştır. Elbette bir şeylerle uğraşarak ölmekten kaçamazsınız ancak evlere kapanmanın etkilerinden kaçabilirsiniz. Nasıl ki Gollum mağarasında yüzük ile ilgilenerek yaşamını sürdürdü ve bunun farkına varmadı sizler de farklı uğraşlar, hobiler edinerek hayatta kalma güdülerinizi güçlü tutabilirsiniz. Siz değerli okuyucularımıza “Okumak önemlidir.” demek yerine, zaten iyi bir okuyucu olduğunuzun bilincinde olarak, sizlere daha farklı uğraşlar önermek istiyorum. Okumaktan ziyade sizlere yazı yazmanızı önerebilirim. İçinizden geldiği gibi yazın. Duvarlara karşı konuşmaktan binkat daha iyi olduğunu yazdıkça göreceksiniz. İçinizdeki sorunları ve sıkıntıları kâğıda dökmek emin olun Gollum gibi içinizde tutmaktan iyidir. Hepimizin bildiği gibi sorunları içimize gömmek onlardan kurtulmanın en kötü yoludur. Dostumuz Sigmund Freud’un dediği gibi “İfade edilmemiş duygular asla ölmez, sadece diri diri gömülür ve sonradan korkunç bir şekilde tezahür ederler.” (Freud, 2019: 33). Burada bulunan yere duygular yerine düşünceleri de koyabiliriz. Yani demek istediğim, kapalı kaldığımız şu zamanlarda kendinizi tanımak ve kendinizle anlaşabilmek için yazmalısınız.

Ben bu yazıyı yazdığım sıralar bahsettiğim kapanma durumu gitgide düzelmekte. Umarım bir sonraki sayımızda bu durumdan tamamen kurtulmuş şekilde buluşuruz. Başka bir yazıda görüşmek üzere, mağaralara dikkat edin ve hoşça kalın.

 

KAYNAKÇA

Freud, S. (2019), Mutlu olma ihtimalimiz, İstanbul; Zeplin Yayınevi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz