Dergimizde yayımlanan “Noel’in Kökenler: Yule ve Saturnalia” adlı yazıya ithafen…
Odun ateşinin külleri kalana dek,
Yer, içer; ateşe vakıf olunur.
Ve nihayet bereketidir tarlaların,
Ay grisi külleri.
Güneşin sabitliği ve kesifliği,
Druid’in bayramıdır.
On iki gün, on iki gece,
Karanlığın ışığıdır menfur ruhlara.
Işığın çıkmasına engel olan her şeye,
Ey kadın! Ey adam!,
Güneş tanrı için,
Çağırın ateşin sesini.
Yakın meşe odunlarını,
Bozun Güneşin hududunu.
Son bulmazsa kibir ateşi,
Seyrüsefer edin sarmaşıkların altında.
Feveran etmeyin öksenin gölgesinde,
Öpüşün kolaçan eden gözlerle.
Ve kıkırdayın sevinçten,
Beyaz meyveleridir erkeğin tohumu.
Aşikâr olursa umacı taifesi,
Habasetle fır dolanırsa sürüsü,
Çobanpüskülüdür miğferi,
Gudubet kötü ruhlara.