ay bir atın üstünde benden uzaklaşıyor
uykumu aslanların dişleri arasından çekmeye çalışıyorum
beni duyun ey dokuz köşeli yıldızlar
beni duyun ve o köprüden geçirin
perilerin lirlerini kaybolduğu nehirden ben çıkarttım
yürek yangınına kılıçlar saplayan benim
sakallarım buzdan ve ellerim alevden
parmaklarıma güneşi üflüyorum
dönüp dolaşıp aynı ayın kapısına geliyorum
karanlıktan daha karanlık bir güzellik
bir atın sırtında benden uzaklaşıyor
tanrı mektebinin önünde kanat dövüyorum
yüce ozanın sazının telleri damarlarımdan
kuşları bir tanrıçanın evine sürüyorum
ay bir atın sırtında benden uzaklaşıyor
bir rüyanın içinde yetişmeye çalışıyorum
gündüzü geri getirmeyen benim
beni hiç ıskalamadı ve benim ellerim dağlar gibi titriyor
ay göğüs cebimde durmazsa şarkılar boşadır
yağmur o nereye durursa oraya boşalır
söyle ozan ay çalabilecek miyim
pencereleri araladım ve içeri ışık girdi
ateş başları artık eskisi gibi şen değil
göğün altında bir merdiven arıyorum
ay bir atın sırtında benden uzaklaşıyor
sesimi alıp ardına fırlatıyorum
oklar kadim bir türkü söylüyor
kuşlar kanatlarını bırakmak için bana geliyor
körler ülkesinde gözlerimi aya veriyorum
bir kıymık çıkarıyorum parmaklarımdan
yiğitler yiğitleri arıyor gölgemde
güzellerin ışığında saçlarını tarıyorum ayın