En Çok Okunanlar

Benzer Başlıklar

Kitap Tanıtımı: Suel Pala – Yenik Zafer

Edebiyat camiamızın bazı mensupları ülkemizde fantastik eserlerin fazl_a üretilmediği hususunda eleştiri getirirler. Genel bır edebi akamet görülmesine karşın, fantastik alemin efsanelerini satırlara dökemeyen yazarlarımız, bu eleştiriyi nasıl karşılarlar bilinmez ama bilakis fantastik eser üretilmediği söylenemez. Geçen sene raflardaki yerini alan eğitimci yazar Suel Pala’nın ilk eseri “Yenik Zafer” fantastik dünyamızı zenginleştirmeye aday.

Son zamanlarda fantas tik edebiyatın nüvelerinin başta sinema olmak üzere her mecrada karşımıza çıktığı gerçeğinden hareketle, okur tercihlerinde belirgin değişmelerin fark edildiği gözden kaçmıyor. Edebiyatın klasikleşen yapısının dışında bir şeyler arayan okur kitlesi artık yazında maceranın boyut değiştirmesini hayal eder. Sınırları çizilemeyen hayal alemine insanların girmesi bazen kitapların referansıyla mümkün olur. Edebi olarak çizilen imkansızlardan mürekkep olayların, sanatın yedinci dalındaki gelişmeler sayesinde, insanın gözleri önünde şekle şemaile kavuşması da a:1ık imkansız değil. Senaryolaştırılan, filme çevrılen romanların -sadece rafta kalan ve okurunu bekleyen eserlerin aksine- daha fazla insana ulaştığı yadsınamaz. Misal, çok bilinen edebi eserlerin buzdolabı süsü olarak görüldüğüne pek rastlanmaz ancak Rowling ve Tolkien’in karakterleri sadece evimizin içinde değil, yaşamımızın her mecrasında karşımıza çıkmaktadır.

 

Yazar Suel Pala böylesine ilgiye mazhar olan fantastik alemlere kendi edebi başkaldırısıyla, hayal dünyasının rehberliğin yelken açar. Fantastik macera türünün köklerını tarihte arayan yazarlar muhakkak masalın değişmez öğeleri olan sarayları, şatoları, prensleri ve kralları anlatılarına taşırlar. Çizilen tarihi tema insana bazen kasvetli, bazen masalsı gelmekle beraber çoğu zaman çocuksudur. Fakat Pala’nın eserinde tarih sadece dekordur. Üstelik tarihi dekor zamandan sıyrılmış bir şekilde zuhur eder. Eserin fi tarihindeki macerası ise klişeleşmiş ve çocuksu olmaktan uzaktır.

Yoğrulan fantastik kurgunun harcına eklemlenen masaldan kopmuş izlenimi veren hikayeler ise eserin sıradan yönünü afişe eder. Zira karakterlerin sıra dışılığına karşın doğal hırslarına tamah eden insanoğlu, anlatıda kendisini gösterir. Kin, arzu, nefret, aşk, intikam, ihtir s: gurur, hırs ve mücadele kavramlarının her bırı karakterlere yapışır ve onları sembolize eder. İnsanüstü fiziksel güçlere sahip karakterlerin ruhi yapısı gayet insanidir. Kısaca romanda insani olan ve doğaüstü olan özellikler karakterlerde mezcedilir.

Peki, bu doğaüstü alemde neler var? Sıra dışı temanın içinde ilk olarak yükselen kasvetli mekanında ölümsüzlüğünü kanla perçinleyen bir vampir karakteri okurun dikkatini çeker. Aslında kanla beslenenlerin hikayesinden, benzer temaları bekleyenlerin, bazı yerlerde düşüncelerinin boşa çıkacağını söylemek gerekir. Çünkü hikayenin gerçeküstünde_n duyguya kaymasını sağlayan kurgusu aşk ılışkısını karakterler vasıtasıyla önceler. Aşk her ne kadar yüce bir duygu olsa da insanidir.      Hikaye in merkezindeki aşkın ve aşığın çırpınışları ılk satırdan son satıra kadar öyküleri birbirine bağlar.

Aşk her ne kadar başköşeye oturmuşsa da iyilerin ve kötülerin mücadelesi de hikayenin ikinci büyük kalemini oluştur r. İyiliğinden ödün vermeyenler, kötülerın dünyasında ayakta durmaya çalışırlarken çoğu zaman efsane olurlar. İşte eserin fantastik destanı da buradan doğarak okuru kendine çeker. İyi olsun kötü olsun mücadelede taraf olmayı seven okur için eserin söyleyeceği çok şey vardır. Burada iyinin ve kötünün kurgusal çiziminden ziyade nasıl çizildiği de önemlidir. Misal iyidek kötü kötüdeki iyi, yazar tarafından ustaca verılmelıdır. Zıra karakterlerin hal ve hareketleri evrensel iyiyi ve kötüyü görmemizi sağlar. Bu noktada her şeyden ders almasını bilen okurun didaktik öngörülerının karşılanacağını düşünmek abartı olmaz.

Fantastik eserlerin önemli yönlerinden birisi de diğer eserlerin aksine beyaz perdede göze daha cazip gelmesidir. Zira klasikleşmiş bazı edebi yapıtların sinemaya aktarıldığında fazlasıyla yavan geldikleri görülür ancak fantastik eserler için böylesine bir olgu pek geçerli değildir. Zira okur bazen hayal dünyasında tasavvur ettiği şeyleri gözlerinin önüne getiremez. Okurun bu hayali zorlamaları aşması için görselliğin kullanılması gerekir. Böylelikle “Ben böyle düşünmemiştim.” diyen bir okur kitlesi de kendini gösterebilir. Her durumda görsel malzeme okur için artık daha caziptir. Yazar, okur için eseri daha cazip kılmak istemiş olacak ki eserine ait tanıtım videoları çekmiştir. Ayrıca kitabın tanıtımı için gerçekleştirilen imza gününde eserdeki karakterleri sembolize eden kostümlü mankenlerin bulunması da kitabın tanıtımı noktasında nadir görülen bir yeniliktir.

Görsellikten yola çıkarsak eserin kendine ait bir albenisi olduğunu belirtmek gerekir. Şık kapak tasarımı, başlıklarda kullanılan klasik yazı tipleri, okurun kitaba olan merakını artırmaktadır. Yine biçim olarak yalın ve akıcı bir Türkçe, eserin kolay anlaşılmasını sağlamaktadır. Yine yazı tipinin büyüklüğü okurun gözünü yormaksızın eserin okumasının önünü açmaktadır. Otuz bölüm halinde eserin tasarlanmasının da artı bir faktör olduğu söylemek gerekir. Zira benzer eserlerin bazılarında bu tarz bir bölümlendirme olmadığından düzen arayan okurun ızdırabı artar.

Son söz olarak, farklı türlerde yeni yeni eser üretmenin edebiyatımızı zenginleştireceğine şüphe yoktur. Yine farklı edebi türleri takip etmek, yazar kadar okura da biçilen bir görevdir. Ömür boyunca tek tür okumanın vereceği tekdüzelikten sıyrılmak için farklı türlere yönelmek gerekir. Böylece yalnızca edebi malumat zenginleşmez, kitaplardan oluşan dünyanın sırrına da yeterince kani olmak mümkün olur. Yine “Bizde neden fantastik edebiyat yok?” diye serzenişte bulunmak yerine fantastik türde yazılan eserleri takip etmek gerekir. Çünkü yazınımızdaki fantastik eserler şüphesiz ki yenilerini müjdeleyecektir. Zamanla fantastik edebiyatımızdaki eserler bir Rowling ya da Tolkien romanına dönüşebilir. Zira bazı kurgu tasarıları, hayal dünyasının derin dehlizlerinde kalmayacak kadar kıymetlidir. Hayal gücünün nimetlerinin gizemli Atlantis misali ruhun derinliklerinden su yüzüne çıkması fantastik türde yazılan eserlerle olur. Sonuçta ortaya çıkan cevher illaki erbabını ve talibini memnun edecektir. Ama edebiyatın genel manada kazandığı zenginlik düşünüldüğünde bu tip eserlerin artması başta okur ve yazar olmak üzere herkes için memnuniyet vericidir.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz