Edebiyatta fantastik ve gerçeklik kavramları hem terim olarak hem de janra olarak tartışılmış ve tanımlanmış kavramlardır. Amma velakin kavramların tanımlanması sonucunda “fantastik gerçeklik” gibi içerisinde bulundukları olgularda farklı anlamlar kazanmışlardır. Fantastik Gerçeklik -ya da Büyülü Gerçeklikkavramı fantastik edebiyat türünün sadece geçmişi için değil geleceği için de çok ciddi öneme sahip bir kavramdır ancak sık bir şekilde önemsenmemekte ya da ihmal ve ihlal edilmektedir. Bunun anlaşılması için öncelikle konuya olan bakış açısının ve yöntemin açıklanması sonrasında da fantastik, gerçeklik ve fantastik gerçeklik kavramlarının açıklanmasının yanı sıra farklı bir yorum ile de dile getirilmelidir.
Edebiyatın disiplinler arasında bir yere konuşlandırılması konunun ilk adımı olarak atılabilir. Edebiyat toplum içerisinde sanata daha yakın bir kavram olarak görülmesine karşın akademik anlamda bakıldığında sanat ile bilim arasındaki bir ara disiplin olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz. Profesör Doktor Ali Mehmet Celal Şengör, Amerikan Jeoloji Derneği (Geological Society of America) ile olan 12 Ekim 2020 tarihli röportajında bilim ile ilgili şu söylemde bulunmuştur;
“Bilim bilgi biriktirmek değildir. Bilimin ozu aslında anlama çabasıdır. . . . Evet, bilgi biriktiriyoruz ancak bunu da neler olduğunu anlayabileceğimiz umuduyla yapıyoruz.”
Eğer bu cümleyi açıklamak gerekirse en temel örnek olarak matematik gösterilebilir; matematik aslında doğada var olan bir şey değildir. Matematik, insanların doğayı anlamak için oluşturduğu bir dildir ve insanlık bu dil ile doğadaki birçok şeyi açıklama imkânı bulabilmiştir. Yani bilimin amacı anlamak ve anlamlandırmaktır. Profesör Doktor Vefa Taşdelen ise edebiyatın amacını sanatsal bir bakış açısı ile bir varoluşun tanıklığını yapmak olarak nitelendirmiştir. İnsan olmanın nasıl bir şey olduğunu anlamak, anlamlandırmak ve hatta anlatmaya çalışmaktır. İşte burada bilim ve edebiyat kesişmektedir. Edebiyat hem bir girdidir hem de çıktıdır keza edebiyat toplumu şekillendirmesine karşın toplumla birlikte de şekillenmektedir. Savaşların, teknolojik gelişmelerin, toplumsal ve siyasal olayların, kültürün, toplumun içerisinde bulunduğu coğrafyanın ve bilumum faktörlerin hem etkisini hem de çıktısını vermesi açısından edebiyat, bir sanat olmasının yanı sıra sosyal bir bilimdir de. Konuya anlama, anlamlandırma ve anlatma eksenine odaklanıldığı zaman şu açıkça söylenebilir ki bir edebi eser gelişigüzel yazılmamalıdır, mantık kurallarını kendi gerçeklik ekseninde olduğu sürece çiğnememelidir aynı şekilde fantastik eserler de fantastik kurgunun yapısı ve işleyişi ile çelişmemelidir. Aksi takdirde edebiyat eseri olmanın en temel dinamiklerine hizmet etmemiş olur. Toplumun ortak paydalarına ulaşamayan (uyuşması şart değildir) bir eserin edebi elementlerinin ne kadar ehemmiyetli olduğunu tartışmaya gerek dahi yoktur keza çıktısı olmadığı için bir sonucu da yoktur ve üzerine düşmek açıkça vakit kaybıdır.
Konu üzerindeki bakış açısı açıklandığına göre “Fantastik” bir kavram olarak açıklanabilir. Yunanca “görünür kılmak” anlamına gelen “Fantasia”dan (cpavmofo) gelen fantezi, hayali unsurlara (fantastik) odaklanan bir kurgu türüdür. Elbette ki tek fonksiyonu Kaçış (Escapism) olmayan bu tarz işlevsel olarak aslında kişiyi gerçeklikten kaçırmak değil de daha çok halihazırda olan gerçekliği farklı yorumlayıp hikayeleştirmek üzerine bir işleve sahiptir. Konuyu bahsi geçen yöntem ile incelemenin ehemmiyetinden dolayı sorulması gereken soruyu ince düşünerek seçmek kritik olacaktır. Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doktor Seçkin Sarp kaya Sözd en Yazı ya Tü rk Mi tik Tasavvurlarının Fantastik Edebiyatta Kullanımı Üzerine: “Anadolu Korku Öyküleri” Örneği adlı çalışmasında Rosemary Jackson ve Brian Attebery’nin konu ile ilgili düşüncelerini şu şekilde ifade etmiştir;
“Rosemary J ackson Fantastik edebiyatın yazarın içinde bulunduğu sosyal bağlam içinde yaratıldığını ve ne kadar bu bağlamın sınırlarıyla çatışmaya girse de tam bir ayrılma gösteremediğini ifade eder. Jackson Fantastik edebiyatın köklerinin eski mitler, mistisizm, folklor, peri masalları ve aşk hikayelerinde olduğunu söyler. Brian At tebery, Fa ntastik edebiyat ve mitoloji/folklor ürünleri ilişkisine değinmektedir. Attebery; Fantastik edebiyatın masal, efsane ve halk inançlarından beslenip bunlardan elde ettiği malzemeyi kurgusal yapısı içerisinde yeniden şekillenerek kullandığını belirtmektedir.” (Sarpkaya, 2015: 2-3)
Bu anlamda soru, “Fantastik edebiyat ne işe yarar?” değil de “Mitoloji neden vardır?” şeklinde olmalıdır keza konunun köküne inmek esastır. Mitler, en temel ve en önemli hakikatlerin hikayeli araçlarıdır. Onlar sayesinde insanlar hayatlarını düzenler ve yorumlarlar ve varoluşlarında değer ve amaç bulurlar. Varlığın ve oluşun gizemlerine, hikaye ve ritüel yoluyla açığa çıkan gizemlere cevap sağlarlar. Mitler yalnızca yaşanılan gerçekle değil aynı zamanda nihai gerçekle de ilgilenir. Mitlerin anlamlandırmadaki işlevi açısından Yunan mitolojisindeki yaratılış süreci kısaca özetlenebilir. Antik Yunan’da insanlar ilk başta evrenin Kaos adını verdikleri bir hiçlikte olduğunu düşündüler ve sonrasında ışıktan doğa ana olan Gaia ve ondan da Uranüs meydana geldi. Gaia sonrasında, Uranüs’ten olan on iki (12) Titana can verdi. Bu kardeşlerin arasında Kronos ve Rhea, daha sonrasında “On İki Olymposlular” diye adlandırılacak olan Olympos tanrılarının doğmasını sağlayacak olan iki Titan kardeşti. Bu on iki Olympos tanrılarının arasında en küçüğü olan Zeus, tanrıların kralı ve babası olarak adlandırıldı. Aynı zamanda insanlara can veren tanrı olarak da kabul görüldü . Bu anlatımdaki kişileştirmelerin daha açık bir anlatımı şöyledir;
İlk başka bir Hiçlikten (Khaos, Kaos) oluşan evren üzerinde Dünya (Gaia, Gaea), ondan da gökyüzü (Uranüs) oluşmuştur. Daha sonrasında gök ve yeryüzü arasında zaman ve -bir anlamdahayat1 meydana geldi. Zaman ve Yaşam da Kaderi (Zeus) doğurdu ve Kader, tüm tanrıların efendisi oldu. Hatta “Kader” kavramı Yunan mitolojisindeZeus dahi ona efendi olamamıştır ve şu an babasının dedesine, kendisinin de babasına yaptığı şeyi yani kaderini beklemektedir. . . Burada da mitlerin, insanların kültüründe ve yaşamında, modem dünyanın verilerine yakın olsun ya da olmasın evreni ve yaratılışı anlama ve anlamlandırma çabasını görmek işten bile değildir. Bu mitik ögelerden oldukça yüksek bir oranda beslenen Fantastik edebiyat ise diğer bilim dallarının da yapmaya çalıştığı şeyin alternatif bir yorumlanmasını oluşturmaktadır. Velhasılıkelam, Fantezi tarzda edebiyat hem köken olarak hem de işlevsel olarak insanların diğer disiplinlerde de yapmaya çalıştığı idrak etme ve bu idrak sürecindeki varoluşun tanıklığını anlatmaktadır.
Gerçeklik kavramı gerek teolojide gerek edebiyatta gerek felsefede gerekse de bilimin diğer alanlarında farklı açılardan farklı şekillerde tanımlanmış bir kavramdır. Günlük kullanım açısından gerçekliğin tanımını Türk Dil Kurumu “Gerçek olan, var olan şeylerin tümü, hakikat, hakikilik, şeniyet, realite” şeklinde yapmıştır. Zaten farklı disiplinlerde farklı tanımların yapılmasının temel nedeni aslında “varoluş” kavramının çok fazla tartışılıyor olması ki toplumlardaki sosyal hayatın işleyişine bakıldığı zaman bunun hala pek anlaşılmamış olduğunu söylemek çok da yanlış olmaz … Gerçeklik, yalnızca hayali olanın aksine bir sistemde gerçek olan veya var olan her şeyin toplamı veya özetidir. Fiziksel anlamda gerçeklik, bilinen ve bilinmeyen bir sistemin bütünüdür. Edebiyatta bu gerçeklik durumu sadece bir kavram olmakla kalmamış akımlarda da yerini bulmuştur. Bunun en temel örneği “gerçekçilik” anlamına gelen Realizm akımıdır. Terimin tarihteki ilk kullanımlarından birisi 1826 yılında “Mercure français du XIXe siecle” dergisinde olmuş ve sanatsal başarıları taklit etmeye değil, doğanın ve çağdaş yaşamın sanatçıya sunduğu modellerin doğru ve tutarlı tasvirine dayanan bir doktrini tanımlamak için kullanılmıştır.
1
Normalde “Tanrıların Anası” ve aynı zamanda bereketin
simgesi olarak yorumlanan Rhea bu anlatımda aynı zamanda hayat ve yaşam manasına gelmektedir.
Realizm olarak adlandırılan bu yeni akım doğanın ve çağdaş yaşamın ayrıntılı ve süssüz tasvirini merkeze koymuştur. Doğru gözlem vurgusunu esas alıp nesnel olarak var olmayanı çalışmayı reddeden bu akım; geniş anlamıyla tarafsızlık, nesnellik, sosyal çevre ve adetlere yönelik net ama ölçülü eleştirisi ile ahlaki yargıların altında yatan insani anlayışı ile gerçekliği edebiyata entegre etmeyi başarmış olmasının yanında eleştirel bir yaklaşımı da beraberinde getirmiştir. Bu açıdan bakıldığı zaman fantezi tarzda edebiyatın Realizm ‘e çok uzak olduğu düşüncesi oluşabilir ancak bu aslında çok da doğru değildir keza fantastik evrenlerin gerçeklik algısı gündelik yaşamdan farklı olmasına karşın ondan bağımsız değildir.
Büyülü gerçeklik olarak da adlandırılan “fantastik gerçeklik” kavramı, fantastik eserlerdeki evrenlerin ve onların gerçekliğinin işleyişini ifade eder. Fantastik hikayeler gerçeklikten ayrı bir tutum sergiliyor olsalar dahi önemli miktarda gerçeklik ayrıntısı kullanır hatta gerçekliğe vurgu yapabilmek için yer yer sihirli unsurlara yer verirler. Pilgrim Ödülü sahibi, yazar ve eleştirmen Eric S. Rabkin bu durumu The F antastic in Literature adlı eserinde şu şekilde açıklar;
“Sözlük fantastik olanı ‘gerçek olmayan ya da gerçeğe dayanmayan’ olarak tanımlasa da gerçeklik, fantastik için önemlidir keza tüm varoluşunu aslında gerçekliğe borçludur . … Fantastik, insan bilgisinin en temel biçimini temsil eder; Realitenin zıt kutbunu. Gerçek, şu anda ve burada hayatta kalmak için öğrendiğimiz bakış açılarının ve beklentilerinin toplamıdır. Ama ‘şu an’ ve ‘şimdi’2 yarın olur; bir çocuk büyür, bir kültür gelişir, bir insan hayal eder. İşleyen gerçeklikte sadece evren kendisini değişmeden bırakacak bir gerçekliğe maruz kalmamıştır. İnsanın ihtişamı, gerçeklikle sınırlandırılmamış olmasıdır. İnsan fantastik dünyalarda seyahat eder.” (Rab kin, 1977: 22 7)
Fantastik hikayeler, günlük hayattın işleyişinden daha farklı bir işleyişe sahip olan kurgularda -hatta bazen daha farklı evrenlerde- geçtiği için kendi gerçeklik algılarına sahiplerdir ancak bu, onların günümüz gerçekliğinden tamamen uzak oldukları anlamına gelmez. Bir edebi eser hangi tarzda olursa olsun elbet ki insanlar tarafından insanların okuması için yazılır bundan dolayı olacaktır ki fantastik tarzdaki eserler her ne olursa olsun ayaklarını yere sağlam basmalıdır bu yüzden de gerçeklik kavramları değişkenlik gösterse bile gündelik gerçeklikten tamamen bağımsız olamaz. Zaten olmamalıdır da… Büyülü gerçekliğin amacı aslında gerçeklik kavramını yeniden kurgulamak değildir, hikaye örgüsünün içerisinde gerçekleşen ya da gerçekleşebilecek fantastik olguların bilinen gerçeklik kavramına uyumunu sağlamaktır. Yani büyülü gerçeklik aslında fantastik edebiyatın için bulundurduğu -ya da bulundurduğu söylenilen- ve tarza hakim olmayan insanlar tarafından “safsata” olarak adlandırılan mevcudiyetin kullanabilmesi için oluşturulmuş bir kum havuzu değildir. Nasıl diğer disiplinler içlerinde kendilerine has bir metot kullanıyorlarsa edebiyat da bir metot kullanmalı ve her gerçekliğe uymayan şeyi “ama bu fantastik tarzda” diyerek açıklamaktan kaçınmalıdır. Aksi takdirde bu, Fantastik edebiyatı ilgi çekici kılmaktan daha çok zedeleyici bir durum olacaktır keza Fantastik edebiyat aslında ayakları yere (gerçekliğe) gayet iyi basan ve insanları gerçeklikten uzaklaştırmaktan ziyade onların bildiği gerçekliği yine onlara farklı bir dil ile açıklayan bir edebi akımdır. Edebiyat hem bir girdi hem de bir çıktıdır ve temelinde anlama, anlamlandırma ve anlatma azmi barındırır bundan dolayıdır ki fantastik gerçeklik kavramı da akımın değer görmesi açısından iyi anlaşılmalı ve titizlik ile de işlenmelidir.
Buradaki ‘şu an’ ve ‘şimdi’ kullanımının nedeni metnin orijinalinin İngilizce olması ve orada, bu iki kullanım arasındaki farkın daha rahat anlaşılıyor olmasıdır. Türkçe açıklanması gerektiği zaman buradaki kullanım açısından ‘şu an’ gerçekleşiyor olan anı ifade ederken ‘şimdi’ genel olarak an ve yakın geleceği kapsayan bir süreç olarak ifade edilebilir.
Sonuç olarak; edebiyat taşıdığı değerlerin çeşitliliği ve kalibresi açısından diğer disiplinler gibi bir bilim maiyetinde işlenmek için yeterli olup toplumu toplumla birlikte şekillendirmesi açısından hem girdisini hem de çıktısını içerisinde barındırmaktadır. Bu durumdan mütevellit özellikle fantastik gerçeklik kavramı iyi derecede bilinmeli ve eserlere titizlikle işlenmelidir ki hem kendi içerisinde tutarlılık ve düzeni olsun hem de insanların aşina olduğu gerçeklik ile arasında güçlü bir bağ kurabilip insanlara daha rahat ulaşabilsin.
Kaynakça
Attebery, B. (1980), The Fantasy Tradition In American Literature: From Irving to Le Guin, Bloomington, Indiana University Press, s. 11, 16- 58
Allmann, Emma. “What Is Magical Realism? A Definition And Classics OfThe Genre.” BOOKRIOT, 8 Feb. 2018,
bookriot.com/what-is-magical-realism/. Accessed 7 Dec. 2020. Bowers, Maggie Ann (2004). Magic(al) Realism. New York: Routledge.
Davidson, Lale. “The Difference Between Magic Realism and Fantasy.” Luna Station Quarterly, 16 May 2018, lunastationquarterly.com/the-difference-between-magic-realismand
fantasy/#:-:text=The%20most%20common%20definition%20of. Accessed 7 Dec. 2020.
Evans, Jon. “Magic Realism: Not Fantasy. Sorry.” Tor.cam, 23 Oct. 2008, www.tor.com/2008/10/23/magicrealism/. Accessed 7 Dec. 2020.
geosociety. “GSA Interview with Celal Şengör.” YouTube, 29 Oct. 2020, www.youtube.com/watch?v=Yccp95emuv0. Accessed 3 Dec. 2020.
Hesiod, Theogony from The Homeric Hymns and Homerica with an English Translation by Hugh G. Evelyn-White, Cambridge, MA.,Harvard University Press; London, William Heinemann Ltd. 1914.
Hyers, M. Conrad, and Internet Archive. The Meaning of Creation : Genesis and Modern Science. Internet Archive, Atlanta : John Knox Press, 1984,
archive.org/details/meaningofcreatio0000hyer.
Jackson, R., (1981), Fantasy: The Literature ofSubversion. London and New York, Routledge Methuen, s. 3,4.
The Meaning ofCreation : Genesis and Modern Science. Internet Archive, Atlanta : John Knox Press, 1984,
archive.org/details/meaningofcreatio0000hyer.
Kalburcu, Ali. “Yunan Mitolojisi – Yaratılış, Tanrılar ve Görevleri.” Tarihli Sanat, 26 Oct. 2017,
www.tarihlisanat.com/yunan-mitolojisi-html/. Accessed 5 Dec. 2020.
Levin, Harry. “What Is Realism?” Comparative Literature, vol. 3, no. 3, 1951, p. 193, 10.2307/1768276. Accessed 17 Sept. 2019. Mark, Joshua J. “Mythology.” Ancient History Encyclopedia. Ancient History Encyclopedia, 31 Oct 2018. Web. 03 Dec 2020.
Rabkin, Eric S. The Fantastic in Literature. Google Books, Princeton University Press, 8 Mar. 2015,
books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id= _5J9BgAAQBAJ&oi =fnd&pg=PR 7 &dq= What+is+fantastic&ots=6dl _iwH269&sig=ta aXnlXMykGL5u5Ip V9p3vZrsv8&redir _ esc=y#v=onepage&q= What%20is%20fantastic&f=false. Accessed 3 Dec. 2020.
“Realism I Definition & Characteristics.” Encyclopredia Britannica, 10 Mar. 2017, www.britannica.com/art/realism-art. Roller, Lynn E., In Search ofGod the Mother: The Cult of Anatolian Cybele, University of California Press, 1999. p. 171. “Romanticism.” Encyclopredia Britannica, 21 Jan. 2019,
www.britannica.com/art/Romanticism.
Seçkin Sarpkaya. “Sözden Yazıya Türk Mitik Tasavvurlarının Fantastik Edebiyatta Kullanımı Üzerine: ‘Anadolu Korku Öyküleri’ Örneği.” V. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kongresi TUDOK 2014 Bildiriler Kitabı. İstanbul: İstanbul Kültür Üniversitesi, 2015. ss. 739-749.
- E. Woodson, Arizona State University Professor’s article giving historical infonnation about the naturalism movement “Realism and Naturalism”, 2007
Taşdelen, Vefa. “EDEBİYAT EĞİTİMİ: HERMENEUTİK BİR YAKLAŞIM.” 2006.
The Editors ofEncyclopedia Britannica. “Cronus I Myth, Children, & Facts.” Encyclopredia Britannica, 26 Sept. 2018, www.britannica.com/topic/Cronus.
“Fate I Greek and Roman Mythology.” Encyclopredia Britannica, 26 Apr. 201 7, www.britannica.com/topic/Fate-Greek-and-Romanmythology.
“Türk Dil Kurumu” Sözlük